Yapay zeka ile ödev ve proje hazırlayanlar yalnızca öğrenciler değil. Akademisyenler de önemli bilimsel makaleleri yapay zekaya yazdırmaya başladı.

Yapay zeka kullanımının kontrolden çıkıyormuş gibi hissedilmesi nedeniyle, eğitim ve öğretim hayatı da amacını ve değerini kaybetmeye başlıyor. Öğrenciler, bir konuyu öğrenmek için çaba harcamak yerine, yapay zekaya başvurarak ödevlerini tek bir tuşla hazırlatıyor. Şimdi ise akademisyenlerin aynı yöntemi kullanarak bilimsel makaleler yazdırdıkları ortaya çıkıyor.

2023’te yayınlanan bilimsel makalelerin yüzde biri yapay zeka tarafından yazıldı.

Chip’te yer alan bilgilere göre, İngiltere’deki University College London’dan Andrew Gray’in yaptığı bir araştırma, 2023’te yayınlanan bilimsel makalelerin en az yüzde birinin, yani 60.000’den fazlasının, en azından bir kısmının yapay zeka tarafından yazıldığını öne sürüyor. ABD’deki Stanford Üniversitesi’nden araştırmacılar, Nisan ayında benzer sonuçlara ulaştılar. Ancak Stanford’un sonuçları daha da endişe verici; yapay zeka kullanılarak hazırlanan makalelerin oranının yüzde 6,3 ila 17,5 arasında değiştiği tahmin ediliyor.

Aslında yapay zekayı bir makalenin içinde tespit etmek çok zor değil. Bu araçlar, “henüz” çok özgün bir dil kullanamıyorlar ve bazı kelimeleri sürekli tekrarlıyorlar ya da cümleleri çok benzer bağlaçlarla bağlıyor, ya da sürekli aynı ekleri, takıları kullanıyorlar. Bu da onların “doğal” görünmesini şimdilik engelliyor.

Yapay zeka üretimi makaleler nasıl tespit edilebilir?

Bilim insanları, makalelerin içinde bilinen “yapay” işaretleri arayarak, bu metinlerin yapay zeka tarafından yazılıp yazılmadığını tespit edebiliyorlar.

Ancak bu durum yakında değişebilir, çünkü yapay zeka geliştiricileri, yapay zekanın daha orijinal, gerçekçi ve tespit edilemez hale gelmesi için algoritmaları iyileştiriyor. Yapay zeka daha dikkatli ve özgün cümleler kurmaya başladığında, kimin yapay zeka ile ödev veya makale hazırladığını tespit etmek zorlaşacak.

Bu sorun yakın gelecekte, eğitimleri sırasında yeterince çaba sarf etmemiş öğrencilerin, yetkin olmadan mezun olmalarına ve iş başında veya hayatın başka süreçlerinde, “yetersiz eğitim” nedeniyle ağır zararlar yaratmalarına neden olabilecek.

Şimdi, üniversitelerde bilimsel gelişmelere katkı sağlaması beklenen akademisyenlerin, akademik kariyerlerinde ilerlemek ve daha fazla gelir elde etmek amacıyla yapay zekaya sürekli yeni makaleler yazdırmaları gibi bir sorunla karşı karşıyayız. Bu makalelerin ne kadar geçerli ve faydalı olduğu ise ayrı bir tartışma konusu. Ancak şu açıkça görülüyor ki, tüm dünyanın birleşerek yapay zeka konusunda kesin ve net etik kurallar koyması gerekiyor.

Kaynak : Cumhuriyet.com.tr

Görsel kaynağı : Cumhuriyet.com.tr

Yazar : Mahyar Ghaffarizadeh

Yayınlanma saati : 6:44pm (UTC+3)